Hamdullah Suphi Tanriover

   
 


 

 

Ana Sayfa

Ziyaretci defteri

iletisim

Uye girisi

Uye ol

Forum

Sohbet

Videolar

Oyun

Toplist

Msn Messenger

Astroloji & Burclar

Ruya Tabiri

Hazır Mesajlar

Aşk & Sevgi

Windows Arşivi

Komik yazilar

Fikralar

İslam

Siir

Bilmeceler

Muzik Dinle

Animasyonlar

Telefon Sakalari

Duvar yazilari

Anket

İlginç Bilgiler

Foto Galeri

Tv izle

Html Kodlari

Kamerali Chat

E-Devlet Linkleri

Webmaster

Site Haritasi

Korkunc Olaylar

Futbol ve iddaa

Sozluk

Odev

ilginc Tarihi Olaylar

Gereksiz Sayfalar

Hava Durumu

Matematik

Turkce

Fen Bilgisi

Sosyal Bilgiler

Ingilizce

Karikatur

islam

Photoshop

Biyografiler

=> Abdi ipekci

=> Abdulaziz

=> Adolf Hitler

=> Albert Einstein

=> Abraham Lincoln

=> Adnan Menderes

=> Baris Manco

=> Beyazit Ozturk

=> Blaise Pascal

=> Cahit Sitki Taranci

=> Che Guevara

=> Cengiz Han

=> Cem Sultan

=> Damat Ferit Pasa

=> Dede Korkut

=> Dede Efendi

=> Dogan Cuceloglu

=> Enver Pasa

=> Edip Akbayram

=> Emre Aydin

=> Erkin Koray

=> Fatih Sultan Mehmed

=> Faruk Nafiz Camlibel

=> Gani Mujde

=> Goethe

=> Gripin Grubu

=> Haluk Levent

=> Hamdullah Suphi Tanriover

=> Hz Muhammed

Bedava-Sitem Tasarimlari

Mirc Komutlari

home

Yeni sayfanın başlığı

 


     
 

1885 yılında İstanbul'da Aksaray'da, Horhordaki Abdüllatif Suphi Paşa Konağında dünyaya geldi. Babası Maarif Nazırlarından Abdüllatif Suphi Paşa, annesi ise Ülfet Hanımdır. İlk tahsilini Kısıklı, Altunizade ve Numune-i terakki mekteplerinde yapan Tanrıöver, 2. Abdülhamid'in iradesiyle parasız ve yatılı olarak orta tahsilini Galatasaray lisesinde tamamlar. 1905 yılında Reji idaresinde tercüme servisinde ilk görevine başlar. Daha sonra muhtelif okullarda öğretmenlik yapar. Edebiyat fakültesinde ders verir. Profesör olur. 1913'te Edirne'deki Bulgur zulümün-dünyaya anlatmak için seçilen heyetin içindedir. Fecri ati grubu içinde şair ve eleştirici yazar olarak Türk Edebiyatına giren Tanrıöver, gerçek yerini ve kişiliğini milli edebiyat cereyanı ve Türk Ocağı kadrosunda bulmuştur. Ayrıca Hamdullah Suphi Tanrıöver, Ömer Naci'den sonra Türk dünyasında büyük bir ün kazanan yeni bir milli hatiptir.

35 yaşında Milli Mücadeleye Antalya Milletvekili olarak katılan Tanrıöver'e milletvekilliği uhdesinde kalmak üzere Matbuat ve İstihbarat Umum Müdürlüğü görevi verilir. Daha sonra Milli Eğitim Bakanlığına getirilen H. Suphi Tanrıöver, bu görevini muayyen zamanlarda iki defa sürdürmüş, Mehmet Akif Ersoy'un yazdığı İstiklal Marşımızın Millet Meclisinde kabulü onunu büyük çabaları sonucu gerçekleşmiştir. Tanrıöver daha sonra Bükreş büyükelçiliğine tayin edilmiş, bu görevi 1944'te sonra ermiştir. 1946'da İstanbul'dan milletvekili olmuş, bu görevi de 1960'a kadar devam etmiştir.

Hamdullah Suphi Tanrıöver, 10 Haziran 1966 yılında İstanbul'da ölmüş, Edirne Kapı Merkezefendi mezarlığına gömülmüştür. Bu yazar "Türk Ocağı ve Hamdullah ikiz kardeş gibidir. Muhakkak biri diğerini hatıra getirir" der. Gerçekten Türk Ocağı dendiği zaman mutlaka H. S. Tanrıöver akla geliyor. 1912 yılında 766 sıra numarasıyla Türk Ocağına üye olmuş, yıllarca başkanlık yapmış, çok canlı çok ateşli hitabeleriyle, bu mukaddes ocakta geliştirilmiş Türk Milliyetçiliğini gür ve temiz sesi, tipik bir sembolü olmuştur. Türk Ocağına büyük emeği geçen kuruculardan Yusuf Akçora şunları söyler: "Ocağın tarihinde fasıla yoktur. Türk Ocağı bur fasılasız hayatın en ziyade reisi Hamdullah Suhi Beye borçludur. Kendi hayat ve istikbalini Ocağa katmış olan Hamdullah Suphi Bey, enerjisi, fikir takibi, ruh aşinalığı ve işi zor bulunur tertipleyiciliği sayesinde Türk Ocağını Milli Türk Devletinin kuruluşuna kadar getirebildi"

Muhtelif aralıklarla otuz dört yıl gibi uzun bir süre genel başkanlık yaparak kırılması çok zor bir rekorun da sahibidir. Genel başkanlık yaptığı dönemler (1912), (1949-1959) ile (1961-1966) yılları arasındadır.

Tanrıöver en büyük hizmetlerinden biri de Türk Ocağı binası yaptırmasıdır. Tamamen Ocaklıların ve halkın katkıları ve gayretleri ile meydana getirilen bu bine, daha sonra Ocaklılardan alınmış, çeşitli girişimler müspet bir sonuç vermemiştir. Bu gün Devlet Resim ve Heykel Müzesi olarak açık olan Tarihi Türk Ocağı binası, her Ocaklının gerçekleşmesini gönülden istediği hayalidir, arzusudur, isteğidir. Tarihi Türk Ocağı binasının mülkiyeti Türk Ocaklarına yani asli sahibine geçinceye kadar, bu mücadele devam edecektir. Hamdullah Suphi Tanrıöver'in bir çok yazı ve şiirlerinin yanında, "Dağ Yolu" ve "Günebakan" adlı iki de eseri vardır.



Sayfayı yazdır

 

 
 

Bugün 18 ziyaretçi burdaydı Sen Nerdeydin ?

 

 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol